Filmi Hemen ÜCretsiz Olarak İzle
27 Aralık 2013 Cuma
Erotik Film izlemenin yeni adresi
Holywood'un cinsellik anlayışına alıştım hangi sahnelerde cinselliğin gireceği ne derece olacağını artık filmin gidişatından görebiliyorum fakat avrupa sinemasının cinselliğe bakış açısına alışamadım sadece bu yüzden avrupa sinemasını takip etmiyorum . . Holywood'ta her an için bir derece sansür vardır ve bu oldukça hoşuma giden bir özellik ama avrupa sinemasının örneklerinde sınır tanımayan bir cinsellik anlayışı var . . Avrupa sinemasının cinsellik anlayışına göre iki birey sevişicekse kesinlikle cinsel organlar en ince ayrıntısına kadar gösterilir buda direk olarak benim gözümde filmi porno katagorisine yerleştirir . . En son avrupa'dan sevgili kuzeydebiryer arkadışımın sitedeki tavsiyesiyle Just Another Love Story adlı filmi seyrettim benzer dediğim şekilde sevişme sahnesi geldi hop başroldeki bayan oyuncunun cinsel organına mikroskopta hücre inceler gibi zoom yapılmış . . Ne icabı var neden yapılmış hala daha anlamıyorum ama beni huzursuz ettiğini rahatlıkla söyliyebilirim . . Bu vaziyette rahatça söyliyebilirimki holywood'un cinselliği yansıtma şeklini avrupa sinemasındada görmek isterim . . Sizce Holywood'un cinsellik anlayışına alıştım hangi sahnelerde cinselliğin gireceği ne derece olacağını artık filmin gidişatından görebiliyorum fakat avrupa sinemasının cinselliğe bakış açısına alışamadım sadece bu yüzden avrupa sinemasını takip etmiyorum . . Holywood'ta her an için bir derece sansür vardır ve bu oldukça hoşuma giden bir özellik ama avrupa sinemasının örneklerinde sınır tanımayan bir cinsellik anlayışı var . . Avrupa sinemasının cinsellik anlayışına göre iki birey sevişicekse kesinlikle cinsel organlar en ince ayrıntısına kadar gösterilir buda direk olarak benim gözümde filmi porno katagorisine yerleştirir . . En son avrupa'dan sevgili kuzeydebiryer arkadışımın sitedeki tavsiyesiyle Just Another Love Story adlı filmi seyrettim benzer dediğim şekilde sevişme sahnesi geldi hop başroldeki bayan oyuncunun cinsel organına mikroskopta hücre inceler gibi zoom yapılmış . . Ne icabı var neden yapılmış hala daha anlamıyorum ama beni huzursuz ettiğini rahatlıkla söyliyebilirim . . Bu vaziyette rahatça söyliyebilirimki holywood'un cinselliği yansıtma şeklini avrupa sinemasındada görmek isterim . erotik film izle
14 Aralık 2013 Cumartesi
Full hd porno izle
raştırmaya göre kadınlar da erkekler de artık daha az cinsellik arıyor. Bunun nedeni sık sık porno içerikli dergi ve kanalların kullanılması.. 2 Cosmopolitan dergisi İngiltere'de seks hayatını araştıran bir analiz yaptı. 18-34 yaş arası erkeklerin yüzde 70'inin ayda en az bir kere pornoyu kullandığı ortaya çıktı. Pornonun kullanılışı kadın ve erkeklerde epeyce yaygın çıktı. 68 önde gelen seks ve ilişki uzmanına soru soran dergi, günümüz ilişkilerinde pornonun olumsuz sonuçlarını gözler önüne serdi. Uzmanların yüzde 58'i pornonun ilişkilere olumsuz tesir yaptığına inanıyor. Yüzde 90'ı pornoya ilişkili olarak son zamanlarda ilişkilerdeki sorunlar arttı. Şimdi pornoya ulaşmanın bir sürü pratik olduğunu belirten uzmanlar , "seks artık daha az arzulanan bir şey oldu, artık insanlar porno bağımlısı" yorumunu yaptı. Uzmanlar bundan dolayı cinsel problemlerde yükseliş olduğuna vurgu yaptı. Uzmanların yüzde 94'ü porno bağımlılığına dayanan problemlerde yükseliş olduğunu bildiriyor ve yüzde 63'ü pornonun, erkeğin partnerinden beklentisini artırdığına inanıyor. İlişkilerde pornonun saat ayarlı bombaya benzediğini söyleyen uzmanlar , "Porno yatak odasında erkek ve bayanın birbirinin güvenini ezmesine üzerine oluşturulmuş " dedi. Porno takip eden erkeklerin büyük çoğunluğunun performansları konusunda kuşkuya düştüğünü beliten uzmanlar , pornonun kadınları da bizzat vücutlarına karşı güvensiz yaptığına dikkat çekti. Psikoseksüel terapist Karen Lobb-Rossini "Çoğu genç insan ( erkek ve kadın ) kışkırtıcı porno tarafından öğreniyor. Bu da insanın bizzat vücudu ve performansı konusunda yıkıcı tesir yapıyor" dedi.porno izlemek isterseniz hemen linki tıklayın.
29 Kasım 2013 Cuma
FİLM SİTELERİNİN İNSANLARA ETK��Sİ
Elbette birçok insan için film izleFilm izlemek için sinemaları tercih etmektedir. Ancak gere günlük hayatın zorlaşması ve kişilerin fazladan çalışmak zorunda kalması gerekse kendilerine gün ayıramamaları kişilerin diledikleri filmleri sinemada izleme fırsatını ortadan kaldırmıştır. Önceden insanlar istedikleri filmleri kaçırdıklarında onların televizyonda yayınlanmasını beklemek zorunda kalırlardı. Zamanla gelişen bilişim insanlara vcd ve dvd diye iki değişik alternatif sunmuş ancak her filmi satın almak da mühim bir ekonomik külfet haline gelmiştir. İstedikleri filmleri televizyonda izleyen insanlar ise aynı tadı alamamaya başlamışlardır. Yayın şartları icabı bir takım sahnelerin kesilmesi ve sansürlenmesi insanları sıkmaya başlamıştır. Ancak insanlar internet ile bir arada film siteleri ile tanışmışlardır. Bu sitelerde istedikleri filmleri hem bedava aynı zamanda sansürsüz bir şekilde izlemeye başlamışlardır. Bununla bir arada Hd film izleme imkanıyla bir arada filmlerden alınan zevk de her geçen gün artmaya başlamıştır. Full hd film izleme seçeneğini insanlara sunan siteler diğerlerinden fazladan ilgi görmeye başlamıştır. Bu sitelerden bir tanesi de full hd film izle adresidir.
28 Kasım 2013 Perşembe
Kick-Ass 2 Film İncelemesi
Kick-Ass ile ilgili ayrıntılı bir eleştiriyi vaktiyle yazmıştım. Hikayemiz ilk Kick-Ass'in kaldığı yerden aynen devam etmektedir . Dave (Kick-Ass) ve Mindy (Hit-Girl), D'amico'nun çetesini tarumar etmiş, bu sayede sokaklarda suçla savaşan "gerçek süperkahramanlar" ekolünün öncüsü olmuşlardır. Geceleri suçla savaşan ikilimiz, gündüzleri ise ergen hayatlarına ahenk sağlamaya çabalamaktadırlar. Dave, geliştirdiği tapılası karın kaslarına rağmen okulun en ezik çocuğu olmayı gene başarmış, Mindy de hafif asosyal bir genç kız olmuştur. Bunun yanında geçtiğimiz filmin Red Mist'i Chris, babasının intikamını almaya karar vermiş ve Mother Fucker ismiyle harika kötülüğe el atmıştır. Filmimiz büyük oranda Mother Fucker ile şehrin kostümlü kahramanları arasındaki savaşı konu alır. Daha doğrusu bu iddiayla belli bir süre aksiyon belli bir süre gençlik komedisi buna benzeyen bir şeyler pişirip önümüze sunar ve biz seyircilere bir buçuk saatlik bir kabir azabı bahşeder. Kick-Ass iki'ye iyi bir uyarlama olmadığı için kızmıyorum. İlk Kick-Ass filmi orijinal seriye ne gibi sadıksa bu ikincisi de o gibi sadık. Mark Millar'ın orijinal serisi, süperkahraman olmaya heveslenen Dave'i bazen gerçek dünyaya dönmeye çağıran bazense Hit-Girl buna benzeyen bir karakterle bu gerçeklik çağrısını kendiliğinden infilak ettiren ilginç bir hikaye idi. İkinci seri (ve ara hikaye sayabileceğimiz Hit-Girl serisi), kostümlü kahramanlığı sorgulama olayını kesip sürükleyici bir serüven sunmayı hedefliyor, bunu da iyi başarıyordu. Tabii bu başarının arkasında ise serinin baharatı sayacağım, okuru sayfa çevirmeye ürküten bir kuvvet ve psikopatlık güzellemesinin olduğunu söylemek gerek . Kick-Ass filmleri ise serinin şiddetinden bir tutam, kostümlerinden bolca tutam alıp kendisinin romantik komedisini yapma derdinde çalışmalar. İlk film her şeye rağmen fena bir iş çıkarmamıştı ama o tek sefer tutacak bir şeydi, aynı formülle iki. filmi inşa etmek yalnızca zorlama oldu . Kick Ass iki 8Şimdi içimdeki Kick-Ass fanını susturup filmin neden bir film olarak beğenmediğimi açıklamaya çalışacağım (yoksa seride halen on iki yaşında kalan Hit-Girl'ü Dave'e sevdalı bir on beşlik yapmaları bile ağlamam için yeterli ). Kick-Ass iki'de heyecan uyandıran tek bir karakter yok. İlk filmin cazibesi nereden çıktığını anlamadığımız Hit-Girl'ün üzerinden yürüyordu ve onu tanımaya çalışmak bile başlı başına bir deneyimdi. Şuanda ise zaten ilk filmin başat gizem öğesi çözülmüş vaziyette , Hit-Girl'ün bizde karakter bazında yarattığı hiçbir enteresanlık yok. Hele bu ölüm makinesini lisede gösterişli kızların arasına atmak yalnızca filmi vasat bir durum komedisi olmaya sürüklüyor. Karakterler gizemli ya da derinlikli olmayınca filmin ortalarında Jim Carrey'in canlandırdığı Colonel Stars'ın başına gelenler de bizi çok heyecanlandırmıyor. Aynı ilk filmde Big Daddy'nin ölümü sırasında yaratılmak istenen duygusal yoğunluğa çabalanmış, müzikler şaha kalkmış ama ne yazık ki olmuyor. İlerleyen kısımlarda Dave'in babasının başına gelenler de şaşılası bir senarist toyluğuyla resmen unutuluyor. İsteyen spoiler diyebilir ama babasının hapishanede belindeki kemer ile boğularak öldürüldüğünü cep telefonuna iştirak eden resimle öğrenen bir genç halen gençlik dizilerinden fırlama bir tavırla etrafta dolaşmaz. Dolaşırsa da aklıselim hiçbir seyirci bu hikayeye inanmaz. Kimseden çizgiromanda aşama aşama gelişen karamsarlığı ekrana taşımasını beklemiyorum ama bana ilköğrenim piyesi kalitesinden de diğer bir şeyler sunun, değil mi? Filmin bana yaptığı tek hoş sürpriz John Leguizamo'ya küçük bir oyun verilmesi idi. Onu da gene hikayeye çok hizmet etmeyen bir infaz sahnesiyle az tutmayı başardılar. İşin acı tarafı Kick-Ass iki , çizgiromanda geçtiğimiz bazı konulara değinmeden geçip gidebilecekken inatla çizgiromanın hayranlarının zorluyor. Colonel'in köpeği ya da Mother Fucker'ın düzenlediği toplu tecavüz, kimsenin isteği yokken masaya yatırılıyor, sonra da film kendince bir otosansür yaratıp konuyu kapatıyor. Seriyi okuyanlar nasıl bir basiretsizlik örneğinin ekranda vuku bulduğunu anlayacaklardır. Biz hayranların gerçekten şöyle bir isteği yok. Şayet kitabın çok vahşi kısımlarını gösterecekseniz gösterin, göstermeyecekseniz de hiç açmayın o konuyu. Karakterler ve senaryonun yavanlığını toparlayacak tek şey aksiyon sahneleri bulunabilir . Ne yazık ki Kick-Ass iki bu konuda da sınıfta kalıyor. Koreografiler başarısız ve hantal. Yalnızca filmin sonlarına gerçek gerçekleşen mezarlık çıkışı dövüşü belli bir süre işleri toparlıyor. İlk filmde Hit-Girl'ün mafya ile çatıştığı son sahneyi ağlayarak arayacaksınız. O filmde hasmıyla kedi fare oyunu oynayan sinsi Hit-Girl dövüşleri Kick-Ass iki'de yok ne yazık ki. Amerika'da filmin vahşet tonunun basit tartışma konusu olmasını ise inanın anlayamadım. Ben sonlara gibi PG-13 bir aksiyon seyrettiğime gayet emindim (son dövüş sayesinde filmde kuvvet olduğunu "hatırlamış" oldum). Herhangi bir Michael Bay filminde daha yüksek dozda vahşetle karşı karşıya olduğumuza eminim. Kick-Ass iki'nin trajedisi, çok sağlam bir grindhouse sineması olabilecek bir malzemenin günü kurtarmalık bir gençlik aksiyonu olarak kalmakla yetinmesi. Bu filme verilecek zamanı orijinal çizgiromana verirseniz çok daha karlı çıkarsınız. Ancak ille de film seyredeceğim diyorsanız hakkınızı 2010 yılında James Gunn'ın çektiği, gişede batan ve Kick-Ass'e benzerliğinden nazaran çelik eleştiriler alan ancak bu filmden çok ama çok daha iyi kalan Super'den yana kullanın. Şüphesiz Kick-Ass iki'den daha iyi bir seçim anı olacaktır.
The Conjuring Korku Seansı 2013 Film İncelemesi
Taşınmadan önce sorun; ölmüş komşularınız kim! Çocukluğu video furyasına denk gelen herkes gibi ben de bir video kiralamacıya girdiğim zaman soluğu korku filmlerinin olduğu kısımda alırdım. Çünkü korku filmlerini sinemada görmemize müsade verilmez, bu türün örnekleri TV'de de (TRT) pek karşımıza çıkmazdı. O zamandan beri favori temam hep "tekinsiz evler" oldu. Bu tema asıl iyi örneklerini, The Shining, The Changeling, Poltergeist gibi filmlerle 80'ler sineması döneminde verse de son birden çok yıldır yeniden revaçta… Saw / Testere filmiyle uluslararası şöhreti yakalayan ve sonrasında gelen Dead Silence, Death Sentence gibi filmlerle yeni kuvvet sinemasının önemli temsilcilerinden biri haline gelen yöneten James Wan, bir önceki filmi Insidious ile ilk kez bir "tekinsiz ev" hikayesi çekmiş ve büyük ihtimalle bundan hoşlanmış olmalı ki, yeni filmi de benzer bir hikayeyi aktarıyor. Aslına bakarsanız, Insidious çok potansiyeli olan bir korku filmiydi ve Poltergeist'tan açık esinlenmeler taşıyordu ancak PG-13 sınırlamaları içerisinde kaldığından tür meraklıları için TV'de yayınlanan herhangi bir Twilight Zone kısmından daha ilgi çekici olamadı. (Yatacak yerin yok MPAA) James Wan, The Conjuring'i çekerken bu defa şiddete meyletmekten kaçınmamış. 'R' sertifikası ile sınıflandırılan film pek birçok sekansta korku filmi meraklılarının istediğini vermeyi başarıyor. Peki, bir korku filmi düşkünü ne ister? Bu filmler bizim gibiler için bir meydan okumadan ibaret. Yöneten tüm hünerlerini ve hikaye anlatıcılığını göstererek bizi korkutmaya, biz ise korkmamaya çalışıyoruz. Yani, ne kadar korkunç, o kadar iyi! The Conjuring bu etkiyi sağlamak açısından son yılların en oldukça başarılı filmlerinden biri… Dürüstçe itiraf edeyim; Stir of Echoes'dan beri hiçbir filmden bu kadar korkmadım! Tabii bizim ilgimizi çeken gerçeğin ne olduğu değil, kurmacanın ne kadar iyi olduğu… Belli ki, James Wan ürkünç bir film çekmeye çalışmış ve bunu başarmış. The Conjuring yeni jenerasyon korku filmi meraklıları için gerçek bir ödül, asla ıskalanmaması lazım gelen bir film. Geçen aylarda gösterilen "en korkunç film" olarak lanse edilen Evil Dead yeniden çevriminden birçok daha iyi ve bunu yaparken her tarafı kan içerisinde bırakmıyor. Sonunda birileri, film seyreden vatandaşları korkutmak için etrafa saçılan kollardan, bacaklardan ve kafalardan daha fazlasının gerekli olduğunu, önemli olanın iyi bir hikayede atmosfer sağlamak olduğunu fark etti. Bu bağlamda da El Orfanato'dan beri en oldukça başarılı çalışma The Conjuring olsa gerek. Filmin ön adı olan "Warren Dosyaları" etiketinden anladığım doğruysa, The Conjuring sinemada veya TV'de seriye dönüşecek. Warren'lar pek birçok lanetli olaya el atmışlar ve asgari 10 filmlik bir serinin malzemesi hazırlıklı gibi görünüyor . Inşallah olur , heyecanla bekliyorum. Not: Kritiği yazdıktan az süre bir sonra James Wan bu andan itibaren korku filmi çekmek istemediğini, diğer filmlerle ilgileneceğini bilgisini verdi . Tekrardan de The Conjuring devam filmleri üzerine umudumu koruyorum, diğer yönetmenlerle de olur , malzeme sağlam.
26 Kasım 2013 Salı
Nasa Arama Motorlarını Nasıl Kontrol Ediyor
Güvenlik ve yenilikçilik anlamında liderlik yapan AMERIKA'nin öncü web firmaları Google ve Yahoo, klasik bir hack hilesiyle alt edildi. Bir servise normal yoldan girilemiyorsa denenen ilk yol arka kapılar oluyor . Sunucularını türlü tür saldırılara ve açıklara karşı muhafaza etmek için milyonlarca dolar harcayan ikilinin bütün olanakları kapaması imkansız . Bunu ispat edense AMERIKA'deki NSA Ulusal Güvenlik Ajansı oldu.
AMERIKA'nin elektronik ajanlık yapan gözü NSA, Google ve Yahoo'nun bilgi akışını ele geçirmek için basit bir metot uyguladı. Her iki dev firmanın kendi hatları olsa da dünya genelindeki bilgi merkezlerini birbirine bağlayan çok yüksek kapasiteli fiber hatların sahibi değiller. Bunun için Verizon ve Level 3 Communications gibi firmalardan altyapı kiralamak zorundalar. Bu altyapı firmalarından biri zayıf halka olarak ortaya çıktı ve iki devin bilgi akışını ulaşılabilir hale getirdi. New York Times'a konuşan kaynaklara göre Level 3 Communications'a ait fiber optik hatlara dinleyici yerleştiren NSA bu şekilde en gelişmiş güvenlik önlemlerini aşmayı başardı . Ortadaki adam olarak bilinen bu hack yöntemi ajans için yepyeni değil. Ek Olarak eskiden benzer şekilde telefon ve telgraf hatlarını dinliyorlardı. Level 3 Communications yorum yapmak istemiyor ama ülke içerisinde bulunan yasalara uymak zorunda olduklarını kabul ediyor . Özel firmalar taleplere boyun eğmezse lisans almaları zorlaşıyor veya engellenebiliyor.
23 Kasım 2013 Cumartesi
Kadınları Hızlı Etkilemenin 10 Yolu
Kaydol:
Yorumlar (Atom)